16 Mayıs 2010 Pazar

"Devrimci Fikirler"in Karl Marx'ı - Sibel Özbudun

DEVRİMCİ FİKİRLER”İN KARL MARX’I…[*]

SİBEL ÖZBUDUN

“Göklere yükselmeyen fikir,

yerde sürünmeye mahkûmdur.”[1]

Lamı-cimi yok: Post-“Elveda Proletarya” çağına girdik… Neo-liberalizmin dünya halklarına vaat ettiği Cennetin, gerçek (ve cehennemî) yüzü beklenenden de kısa bir sürede ortaya çıktı: Araları 2-3 yıla inen kriz fazlarıyla daha da yaygınlaşan/kronikleşen işsizlik, kamusal kaynakların küresel ölçekte çokuluslu şirketlere transferi, çaplı bir yoksullaşma/yoksunlaşma süreci, giderek genişleyen nüfus kesimlerinin marjinalleşmesi…

Kalemşorları tarafından “yenilmez” ve “ebedî” ilan edilen kapitalizmin bu yeni evresine “İlk Kurşun”, bilindiği üzere 1994 yılbaşı gecesi, Meksika ile ABD ve Kanada arasında imzalanan NAFTA (Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması)’ya başkaldıran Chiapas yerlilerinden geldi: “Ya Basta!”ları kısa sürede Seattle’dan Cenova’ya, Atina’dan İstanbul’a, Bolivya’dan Nepal’e tüm yeryüzünü kuşatacaktı.

Ne ki bu gelişmelerin, 1980’lerin “Büyük Yenilgisi”nin ardından heykelleri devrilen, kitapları ayak tezgâhlarına düş(ürül)en, üniversite kürsülerinden “insanlık suçu” işlediği ilan edilen Karl Marx’ın fikirlerine müracaatla açıklanabileceği fikri, postmodern ideologların istila ettiği “muhalif” iklimimizde bile bir süre yadırganacak, yadsınacaktı.

Ama görüldü ki ne “öznesi-nesnesi belirsiz” İmparatorluk metaforları, ne kimlik savaşları, ne de sınıflararası mücadeleyi sınıflararası müzakereyle ikame eden sivil toplumcu yaklaşımlar, neo-liberal yıkımın çapını karşılayabilecek kapsam ve içerikte bir mücadelenin kuramını biçimlendirmeye yetecek malzemeyi sağlayabiliyor…

Böylece, yeniden döndük “Sakallı”ya… Son yıllarda Karl Marx dünya ölçeğinde hem yapıtları en çok yayınlanan, hem de üzerine en çok yayın yapılan yazarların başında geliyor kuşkusuz…

Ne ki, özellikle 1980’lerden itibaren devreye giren “lapsus”, ve bu lapsus sürecinde biriken söylem yığışması, Marx okumasını özellikle yeni devrimci kuşaklar için zorlaştırıyor.

Alex Callinicos, Marx’ta ayak diremekten vazgeçmemiş az sayıda Marksist’ten biri. Orijinali 1983’te yayınlanan Karl Marx’ın Devrimci Fikirleri’nin[2] “Önsöz”ünde Marx’ı okumayı güçleştiren esas etkenin Marx’ın fikirlerinin çoğu kez büyük ölçüde çarpıtmalara maruz kalmış olması olduğunu vurguluyor. Bu çarpıtmalar antimarksistlerden olduğu kadar, onu “resmi ideoloji”lerinin kaynağı hâline getirenlerden kaynaklanmakta Callinicos’a göre. Ve de, “üniversitelerde ve yüksek okullarda, hedefi kapitalizmi devirmek değil, Marksizm’i incelemek olan yeni bir Marksizm türevinin ortaya çık”masına yol açan Akademik Marksizm’den…

Bu nedenle Marksizm’i, Marx’ın yazılarından hareketle bir kuram, bir kuram olduğu kadar bir “devrimci eylem rehberi”, ya da tekil bir deyişle bir “pratik felsefesi” olarak sunan bir duruşla kaleme almış Karl Marx’ın Devrimci Fikirleri’ni.

Göreli sınırlı sayıda sayfa içerisinde, (metnin Türkçesi 246 sayfa tutuyor - hemen eklemeli, duru, anlaşılabilir bir dille çevrilmiş…) okur hem Marx’ın biyografisini, hem Marx-öncesi sosyalizm akımlarını, hem Marx’ın düşünüşünün biçimlenmesinde katkıda bulunan Ricardo, Hegel ve Feuerbach’ın görüşlerini, hem Marx’ın yöntemini, ekonomi-politikasını ve devrimci praksisini hem de Marksizm’in günümüz için taşıdığı önemi bulabiliyor - kitabın sonuna eklenmiş, Marksizm üzerine aydınlatıcı bir kaynakçanın yanı sıra…

Tekel işçilerinin Ankara’nın yüreğindeki 78 günlük direnişine omuz veren, işçilerin mücadele içerisindeki dönüşümünü izlerken kendileri de değişen, dönüşen devrimci gençler için sanırım “Kapitalizm, sömürüyü, yani, sermaye ile emek arasındaki çelişkiyi temel alan bir toplum biçimi olduğu için, sınıf mücadelesine yol açar. Bu mücadelenin etkisi işçi sınıfını dönüştürür. İşverenle savaşın baskısı işçileri kolektif olarak örgütlenmeye ve giderek toplumu dönüştürmedeki çıkarının bilincinde olan bir sınıf gibi hareket etmeye zorlar. Mücadele deneyimi, işçilerin kendi çıkarlarının farklı olduğunun farkına varmasını sağlar. Kazandıkları zaferler, sonuçları ne kadar küçük olursa olsun, onlara iktidarı burjuvaziden almak için gereken siyasal harekette yer almak için gereken güveni sağlar,” (s.95.) sözleri, taze pratiklerinin ışığında çok anlamlı gelecektir.

Karl Marx’ın Devrimci Fikirleri tam da bu mücadelelerin yoğunlaşacağı günümüzde, sıcağı sıcağına başvurulması gereken bir el kitabı… Yayıncıları bu isabetli zamanlama, ve isabetli bir seçim için kutlanmayı hak ediyor…

7 Mart 2010 14:46:18, Ankara.

N O T L A R

[*] Newroz, Yıl:4, No:126, 25 Mart 2010…

[1] Beaconsfield.

[2] Alex Callinicos, Karl Marx’ın Devrimci Fikirleri, Antikapitalist Yayınlar, İstanbul, Aralık 2009.

http://www.ivmedergisi.com/devrimci-fikirlerin-karl-marx%C4%B1.html